6 ASIRLIK MİRAS CANLANDI

İBB Miras ekipleri, 15. yüzyılda inşa edilen, 1970’lerde izleri tamamen silinen Haydarhane Camii, tekkesi ve haziresini tam 1 yıllık çalışmanın ardından yeniden inşa etti.

6 ASIRLIK MİRAS CANLANDI

 İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yarım asır sonra ibadete açılan Haydarhane Camii’nde vatandaşlarla birlikte Cuma namazını kıldı. İmamoğlu, “Bu değerlerini ortaya çıkarttıkça, İstanbul'un bence hakkını vermiş olacağız. Mirasını, hazinelerini korumuş olacağız ve geleceğe sunmuş olacağız” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı, “150 Günde 150 Proje” maratonu kapsamında Fatih Sultan Mehmet’in alemdarlarından Ali Haydar Dede tarafından Sultan II. Bayezid Han devrinde, mescit olarak inşa ettirilen Haydarhane Camii’ni eski yerinde yeniden inşa etti. Haziresi ve bahçesinde bulunan toplam 118 mezarın restorasyonuyla tam 1 yıl içinde yapımı tamamlanan ve cemaatine kavuşan 6 asırlık camide ilk Cuma namazı kılındı.

ALİ HAYDAR DEDE’NİN TORUNLARIYLA BİR ARAYA GELDİ

Cuma namazını Fatih İskenderpaşa Mahallesi’ndeki tarihi camide kılan İmamoğlu, sonrasında Ali Haydar Dede’nin günümüzde yaşayan fertlerinden Aysel Polatcan ve ailesiyle bir araya geldi. Bu tür alanların İstanbul'un hazinesi ve maneviyatı olduğunu belirten İmamoğlu, “Hanımefendi, buradaki ailenin bugünkü temsilcisi. Aslında tesadüf bugün karşılaştık. Çocuklarının da benim geçmişte yakından tanıdığım insanlar çıkması, o da ayrı bir tesadüf. Bugün bir hizmeti burada bizim gerçekleştirmiş olmamız, ayrı bir tesadüf. Defalarca da niyet etmiş, ‘Arayıp söyleyeyim bunu’ derken… Belki de söyledi, biz duyduk, arkadaşlarımız duydu” dedi. Bu sözler üzerine araya giren Polatcan, İmamoğlu’na, “Söylemedim, siz beni duydunuz” şeklinde karşılık verdi. İmamoğlu’nun Polatcan’ın sözlerine yanıtı ise, “Hayır efendim, siz içinizden söylediniz, biz de duyduk; ne güzel” oldu.

EYLÜL’DE “ARKEOPARK” MÜJDESİ

Haydarhane Camii ve çevresinin İstanbul’un ilk önemli tekkelerden birisi olduğunun altını çizen İmamoğlu, “Bu bölgede hem camiyi ibadete açmakla hem de yeni çıkan izleriyle buranın tekkesinin belli bir bölümü ve bu alanın da tamamlanacak olmasıyla, aslında tarihi bir süreci İstanbullulara kazandırmış olacağız. Büyük bir bölümünü kazandırdık zaten. Bunlar tarihin katmanları. Biraz önce karşıda ‘Arkeopark’ diye hizmete hazırladığımız alanı gezdim. Ki orası da Eylül ayı içerisinde vatandaşlarımızın gezilmesine sunulacak. Hem arkeolojik kazı hem oradaki arkeolojik çalışmalarla ilgili bilgiyi de paylaşıyor olacağız. İstanbul'un bu değerlerini ortaya çıkarttıkça, İstanbul'un bence hakkını vermiş olacağız. Mirasını, hazinelerini korumuş olacağız ve geleceğe sunmuş olacağız. Emeği geçen bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” dedi.

POLATCAN: “İSTANBUL’A AŞK BUYMUŞ DEMEK”

Bu tür alanların ortaya çıkmasının kendisini çok sevindirdiğini vurgulayan İmamoğlu, “Hani gönül ferahlığı, vicdanen bir huzuru yaşanmış oluyorum bu kadim kentin, bu binlerce yıllık tarihi şehrimizin Belediye Başkanı olarak. Bu mirası korumaya, kentin hazinelerini gün yüzüne çıkarıp, bugünkü dünyayla, insanlarla buluşturmaya devam edeceğiz. Ki böylece şehrimizin de misafirleri, turistleri daha da artsın. Daha da fazla gün kalsınlar. İstanbul'un ne kadar doyumsuz bir dünya başkenti olduğunu görsünler. Bu hizmetimiz İstanbul'umuza, Fatih'e hayırlı uğurlu olsun” diye konuştu. Polatcan’ın, İmamoğlu’nun konuşmasının ardından kurduğu, “İstanbul'a aşk buymuş demek” cümlesi gülüşmelere yol açtı.

15. YÜZYILDA YAPILDI, 1970’LERDE İZİ SİLİNDİ

Saraçhane’de, Horhor Caddesi ile Kavalalı Sokağı’nın kesiştiği köşede, tarihî kaynaklarda “Kırma Tulumba” olarak geçen sokağın kavşağında konumlanan yapı, 15. yüzyılda, “Haydar Dede”, “Alemdar Ali Haydar Dede”, “Haydârî Ali Dede” isimleriyle de anılan Şeyh Ali Haydarî tarafından mescit-tekke olarak yaptırıldığı ilgili yazılı kaynaklardan aktarılmaktadır.

Tekkesi ve haziresiyle birlikte döneminin en önemli tanıklarından biri olan yapı; yüzyılları geride bırakan derin hafızası ve sosyal hayata etkisiyle kültür tarihimiz içinde de özel bir yere sahiptir. 20. yüzyıla yaklaşırken, sırasıyla birimlerini kaybetmeye başlayarak yok olma noktasına gelen Haydarhâne Camii’nin son izleri 1970’lerde silinmişti.