ALANYA TURİZMİ AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ALANYA İŞLETME FAKÜLTESİ’NDE MASAYA YATIRILDI

ALANYA TURİZMİ AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ALANYA İŞLETME FAKÜLTESİ’NDE MASAYA YATIRILDI
Alanya İşletme Fakültesi doktora öğrencileri tarafından seminer dersi kapsamında gerçekleştirilen çalıştay, açılış konuşmaları ve panelin ardından üç ana başlık altında sürdürüldü. Üç gruba ayrılan katılımcılar “İnsan Kaynakları”, “Alanya Turizminin Önündeki Engeller ve Fırsatlar”, “Paydaşlar Arasında İşbirliği ve İletişim” konularında görüşlerini belirttiler. Bu çalıştayda elde edilen sonuçları içeren çalıştay sonuç kitapçığı ilerleyen günlerde yayınlanarak tüm paydaşlara iletilecek.

‘ALANYA'YA TURİZM DESTİNASYON KONSEYİ KURULMALI’

Çalıştayın açılış konuşmasını Alanya İşletme Fakültesi Dekanı İbrahim Güngör yaptı. Güngör, “Alanya turizmi ile ilgili şahsi fikrimi söylemek istiyorum. Alanya turizmini istenilen seviyeye getirebilmek için ‘Alanya destinasyonu konseyi’ kurmalıyız. Bu konseyin yaptırımı olmalı. Bu konsey herkes tarafından kabul gören bir konsey olmalı. Bu konsey, Alanya destinasyonunun turizmle ilgili anayasasını hazırlamalı. Tüm Alanya destinasyonunda bütün kurum ve kuruluşlar, turizmle ilgili herkes bu hedefe kilitlenmeli. Konseyin belirlediği anayasaya herkes uymalı. Diğer tüm çalışmalar bunun detayındadır. Böyle bir konsey kurulmazsa Alanya'yı hep birlikte bir yere yürür hale getirmezsek istenilen seviyeye ulaşmamız mümkün değildir. Tekrar altını çizerek söylüyorum, ‘Alanya'da turizm destinasyon konseyi’ mutlaka kurulmalı” dedi.

‘BİR KONSEY KURULMASI GEREKİYORSA KURARIZ’

Daha sonra konuşan Alanya Kaymakamı Erhan Özdemir, “Yeni turizm sezonu açılıyor. Her sezon açılışında heyecan, telaş, koşuşturmaca ve güzel mesajlar veriliyor. Bu süreçlerin sonrasında bunların hepsi kaybolup gidiyor. Bir sene sonraki sezon açılışına doğru tekrar bir silkeleniyoruz. Tekrar bir şeyler yapalım noktasına geliyoruz. Birileri bir şeyler konuşuyor. Genelde alkışlanıyor konuşulanlar. Böyle bir sezon daha geçip gidiyor. Eğer bir konsey kurulması gerekiyorsa mutlaka kurulmalı. Ama konseyin yaptırım gücüyle ilgili sorun yaşayıp da o vakitte etkisiz eleman gücüyle o sürece girmek, turizmin önündeki bürokratik engellerin sayısının bir adet daha arttırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. O yüzden gerçekten böyle bir ihtiyaç varsa iyice değerlendirip iyi bir çalışma sergilemeliyiz. Güzel bir örnek çıkarıp Türkiye'nin turizmine yayma gibi bir fırsat da elde edebiliriz” dedi.

‘ELİNİZDE NE GİBİ BİR KALİTE VAR DA TURİSTİ SUÇLUYORSUNUZ’

Alanya'ya geldiğimde Alanya'ya kaliteli turist gelmiyor gibi bir düşünce hakimdi. Ben de bunu kendimce, kendi mekanizmamla biraz deşeledim. Ne denilmek isteniyor araştırdım. Elimdeki verilerden bir takım analizler yapmaya çalıştım. Ülke turizminde çok net görülüyor. ‘Herşey dahil’ sistemin pazara çok yoğun bir baskısı var. Turizmci arkadaşlarımız, yatırımcılarımız bu baskıya dayanabilmek, ayakta kalabilmek adına bir şeyler yapıyor. Bu baskı ne baskısı? Fiyatı düşürün baskısı. Malum küresel ekonominin en keskin ayağı turizmdir. Çünkü en fazla küçük ya da büyük gelişmelerden o oranda etkilenen sektör turizm sektörüdür. Hizmetler sektörü zaten narin bir sektördür. Bu sektörün içerisinde turizm adeta kuvözdeki çocuk gibidir. En ufak bir etkileşimde ilk etkilenen turizmdir. Dolayısıyla ‘Herşey dahil’ sisteminin getirdiği baskı üzerine fiyatlar aşağıya düştükçe bu paralelde kalitemiz de aşağı doğru düşmüş olmaktadır. Yani otelde ‘Herşey dahil’ sisteminde açık büfe hizmet verirken 100 çeşit peynir sunuyorsanız. Sizin masrafınız arttıkça bu çeşitleri 70-80'e doğru çekmek zorunda kalıyorsunuz. Kaliteden de ödün vermek gibi yalın bir gerçekle karşı karşıya kalıyorsunuz. Sizin ortalama turist başına elde ettiğiniz gelir bin 500 dolarken bu rakam 600 dolara kadar düşüyor” dedi. Özdemir, “Yani buradan şunu mu çıkarmak gerekiyor? Alanya'ya kaliteli turist gelmiyor. Böyle bir şey yok. Siz kaliteyi sunduğunuz sürece kaliteli turist de gelir. Sizin elinizde ne gibi bir kalite var da turisti suçluyorsunuz? Sektörün kendi aktörleriyle pek çok derneğimiz var. Başta ALTİD ve Alanya Tanıtma Vakfı (ALTAV) olmak üzere keza odalarımız, yerel yönetimlerimiz, herkes bu konuda son derece hassas ve son derece duyarlı. Kalitemizi arttıralım. Piyasayı zenginleştirelim. Pazarı görkemli bir pazar haline getirelim. Turizmde piyasayı sürekli tüketiyoruz. Bu mantıkla turizmin ilelebet yürüme şansı yok” dedi.

‘ALANYA'NIN GELECEĞİNİ BİRLİKTE PLANLAMALIYIZ’

Kaymakam Özdemir'in ardından Alanya İşletme Fakültesi Yr.Doç.Dr. Engin Üngüren konuştu. Üngüren, “Öncelikle ülkeleri incelediğimizde 3 grup çerçevesinde, iktisadi güç, ekonomik güç, eğitim-bilim gücü ile ele alıyoruz. Ama bunların bir başlangıç noktası var. Son yıllarda bilim ve eğitim alanındaki güç Batı'dan Doğu'ya kaymaya başladı. ABD Milli Bilim Kurulu'nun değerlendirme raporuna göre ABD, her yıl araştırma ve geliştirmeye Türkiye'nin gayrisafi milli hasılası kadar kaynak ayırıyor. Bu anlamda ABD'ye yaklaşabilen bir ülke yok. ABD, bilim araştırma alanında tüm dünyanın yaptığı harcamanın yüzde 30'unu harcıyor. Avrupa'nın oranı ise yüzde 22. Yani araştırma ve geliştirmeye harcanan paranın yüzde 52'si Batılı ülkeler tarafından yapılıyor. Ancak Çin'in son 10 yıl içinde gösterdiği artış inanılmaz düzeyde. Bu nedenle Alanya turizm dinamikleri, yarın nerede olacağını bilmek istiyorsa bilime ve eğitime ne kadar yatırım yaptığına ve bugün nerede olduğuna bakmalı. Bu çerçevede geleceği birlikte planlamamız gerekiyor” dedi.

İNSAN KAYNAKLARI KALİTESİNİN DÜŞÜŞ SEBEPLERİNİ AÇIKLADI

Prof.Dr. Kazım Develioğlu, yaptığı konuşmasında, sektördeki insan kaynakları kalitesinin düşüşüne bağlı sebepleri açıklayarak, “Mevsimsellik, eğitimsiz personel, eğitimli personelin sektörde tutunamaması, sertifikasyon programlarının olmaması, çalışanların ekonomik beklentilerinin karşılanmaması, başarıların ödüllendirilmemesi, personelin görüşlerinin alınmaması ve kararlara katılamaması, yöneticilerin kendilerini geliştirememesi gibi etkiler turizm sektöründeki insan kaynakları kalitesini düşürmektedir.

‘EMEK VERMEDEN BAŞARIYA ULAŞMAK MÜMKÜN DEĞİL’

Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Temsilcisi Ayşegül Karaca ise konuşmasında şunları kaydetti: Alanya’nın en önemli sorunu mevsimsellik. Bu sorunu paydaşlarla ve ortak mücadele ile çözebiliriz. İnsan kaynağı bizim için maliyet mi yoksa kıymet mi? Bu sorunun cevabını kıymet olarak verebildiğimizde başarıya o zaman ulaşabiliriz. Sektörümüz emek yoğun bir sektör. Bu sektöre emek vermeden başarıya ulaşabilmemiz mümkün değil. Alanya’nın sorunları aşabilmesi için büyük projelere imza atması çok önemli.

KATILIMCI LİSTESİ ŞÖYLE:

Geleceğin Turizminde Sektör-Üniversite Çalıştayı’ndaki grup katılımcı listesi şöyle oluştu: “Geleceğin Turizminde İnsan Kaynakları” 1. Grup Moderatörü Prof.Dr. Kazım Develioğlu oldu. Grup üyelerinin isimleri ise Zehra Kanmaz, Çağlar İşözen, Ayşegül Karaca, Mehmet Nedanlı, Servet Şakiroğlu, İsmail Çopur, Nalan Güneş, Fatih Ersoy, Nuri Çeliker, Paşa Mustafa Özyurt, Necati Çelik, Mevlüt Uyar, Hüseyin yüksek, Harun Demirci, Zehra Polat’tan oluştu.

“Alanya Turizminin Önündeki Engeller ve Fırsatlar” konusunun konuşulduğu 2’nci grubun moderatörlüğünü Yardımcı Doç.Dr.Aydın Çevirgen üstlenirken katılımcılar ise Seher Türkmen, Ufuk Durna, Mehmet Emin İnal, Mikail Ülker, Mevlüt Kılınç, Aytekin Manici, Mehmet Tığlı, Memiş Ayhan, Onur Oku, Deniz Ören, Merve Aydoğan Çiftçi, Hakan Biçici, Serdar Gür, Cüneyt Özpamuk, Duran şimşek, Esra Mankan’dan oluştu.

“Paydaşlar Arasında İşbirliği ve İletişim” başlıklı 3’üncü grubun moderatörü Doç.Dr.Kemal Kantarcı olurken katılımcılar ise Abdullah Akbaş, Zeki Güzel, Şükrü Demir, Hasan Çavuşoğlu, Kerem Sidar, Ekrem Curnal, Birgül Oturanel, Osman Murat Çeviker, Hüseyin Şenli, Hakan Tokay, Murat Yetgin, Ahmet Kayır, Murat Çeviker, Hüseyin Çelik, Nuri Demir, Sevgin Akış Roney’den oluştu.

Bu çalıştay Alanya turizmiyle ilgili günümüzde ve gelecekte olası sorun ve fırsatlara ortak akıl ile yaklaşılması ve çözümler üretilmesi sürecinin başlangıcına ışık tuttu. İlerleyen günlerde tartışılan konular üzerine 60 sayfalık sonuç bildirgesi hazırlanacak.