DİONYSOS MOZAİĞİNİN RESTORASYONUNA BAŞLANACAK

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü izinleri ve katkıları yanında, Sabancı Vakfı’nın destek verdiği Metropolis Antik Kenti kazı çalışmaları, 28 yıldır tarihin bilinmeyenlerini gün ışığına çıkarmayı sürdürüyor. Yurt içi ve yurt dışındaki farklı üniversitelerden bilim insanlarının katıldığı uluslararası arkeoloji projesinin alan çalışmaları Manisa Celal Bayar Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serdar Aybek başkanlığında 20 Temmuz’da başlıyor.

‘Ana Tanrıça Kenti’ Metropolis’te bu yıl, 2015 yılında keşfedilen ve ‘Zeus Krezimos’ olarak anılan kült alanındaki kazı çalışmalarına devam edilecek. Kutsal alanın bulunduğu teras ve devamındaki alana odaklanacak kazı çalışmalarıyla Metropolis’teki dini yaşamı anlamaya katkı sağlayacak buluntuların elde edilmesi hedefleniyor. Daha önce yapılan kazılarda Helen mitolojisinin baş tanrısı Zeus’un dünyada ilk kez Metropolis’te ’Krezimos’ sıfatıyla anıldığı ve ’Krezimos’un bereket ve bolluk getiren koruyucu Zeus anlamına geldiği keşfedilmişti.“Metropolis Antik Kenti Çevresi Yüzey Araştırmaları” çalışmasının da bu yıl devam etmesi planlanıyor. Araştırma kapsamında antik çağda Metropolis ve çevresindeki ticaret yolları, savunma ve iletişim ağının ortaya çıkarılması ile kent çevresindeki mağaraların araştırılması hedefleniyor.

Metropolis’te araştırma ve koruma projeleri birlikte devam ediyor

Metropolis Antik Kenti kazılarına 15 yıldır destek verdiklerini ve bundan büyük mutluluk duyduklarını belirten Sabancı Vakfı Başkan Yardımcısı Zerrin Koyunsağan, “Sabancı Vakfı olarak kültür-sanat alanında yürüttüğümüz çalışmalar içinde Metropolis kazıları tarihe ışık tutması nedeniyle farklı bir önem arz etmektedir. Kazıların başlangıcından bu yana ortaya çıkan her yeni bilgi, sadece bu toprakların tarihi zenginliğini değil aynı zamanda toprağın altında henüz keşfedilmeyi bekleyen pek çok şey olduğunu da bir kez daha ortaya koyuyor. Biz de Metropolis kazılarına verdiğimiz destekle hem bu keşiflerin bir parçası olmanın hem de kalıntı ve bulguları ziyaretçilerle buluşturmanın gururunu yaşıyoruz. Metropolis’e desteğimizi bundan sonra da sürdüreceğiz” dedi.

Metropolis Antik Kenti’nde çalışmaların birkaç koldan devam ettiğini belirten Kazı Başkanı Prof. Dr. Serdar Aybek ise, “Metropolis’te arkeolojik kazı ve araştırmaları sürdürmenin yanı sıra bu yıl kazıların çevre köylerdeki sosyokültürel etkilerinin araştırılması için de bir çalışma yürüteceğiz. Eşzamanlı olarak koruma projelerimizi de hayata geçirecek, Dionysos Mozaiğinin restorasyonunu gerçekleştireceğiz. Tüm bu çalışmaları heyecanla gerçekleştiriyor; bu sayede kentin dünya mirası için önemini tekrar tekrar ortaya koyma fırsatı bulmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.

Bu yıl kazı çalışmalarında Dionysos Mozaiğinin restorasyonunun yanı sıra Bizans Kalesi’nin restorasyon projesinin de tamamlanması ve kalenin acil müdahale gerektiren bölümlerinde kısmi restorasyon uygulamalarının gerçekleştirilmesi planlanıyor.

Stoa ve Roma Hamamı kazıları bu yıl tamamlanıyor

2017 yılında arka duvarının bir bölümü orijinaline birebir uygun olarak restore edilen 2 bin 200 yıllık Stoa ile Roma Hamamı-Palaestra Kompleksi’ndeki kazı çalışmaları bu yıl tamamlanacak. Ayrıca Metropolis tiyatrosundaki kazı ve araştırmaların da sürmesi ve Bizans çağında kentin su ihtiyacını gideren, büyük kısmı sağlam olan sarnıcın temizlenmesi de planlanıyor.

Metropolis Hakkında

1990’dan bu yana sürdürülen kazılarla gün yüzüne çıkarılmaya çalışılan Metropolis Antik Kenti, İzmir'in Torbalı ilçesine bağlı Yeniköy ve Özbey mahalleleri arasında yer alıyor. Metropolis’in tarihi, kentin yakınlarındaki Geç Neolitik Çağı ilk yerleşim izlerinden Klasik Çağ'a, Helenistik Çağ'dan Roma ve Bizans dönemlerine, Beylikler ve Osmanlı tarihine kadar uzanıyor.
Bugüne kadar yapılan kazılar sonunda Helenistik Döneme ait Tiyatro, Bouleuterion (Meclis Binası), Stoa (Sütunlu Galeri) ile Roma İmparatorluğu Dönemi'nde inşa edilen iki Hamam Yapısı, Hamam ve Palaestra (Spor Alanı) Kompleksi, Mozaikli Salon, Peristyl Ev, Dükkânlar, Genel Tuvalet, Cadde ve Sokaklar gibi antik kent dokusunu oluşturan yapılar ve mekânlar bulundu. Ayrıca bu mekânların kazı çalışmaları sırasında seramik, sikke, cam, mimari parçalar, figürler, heykeller, kemik ve fildişi eserler ve birçok maden buluntudan oluşan 11 binin üzerinde tarihi eser gün yüzüne çıkartıldı. Kazılarda elde edilen eserler, İzmir Arkeoloji Müzesi, İzmir Tarih ve Sanat ile Selçuk Efes müzelerinde sergileniyor.