HÜSEYİN BARANER TUI'Yİ DEĞERLENDİRDİ

TUI ikinci baharını yaşıyor!

HÜSEYİN BARANER TUI'Yİ DEĞERLENDİRDİ

Hüseyin Braner'in değerlendirmeleri şöyle:

"Hem TUI ‘nin 2021 ilkbaharının son aylarına kadar ayakta kalabilmesi için ivedilikle gerekli olan 1.8 milyar avroluk devlet kalkınma bankası KfW kredisi onaylandı, hem de başta İngiltere olmak üzere Avrupa vatandaşlarının hızlıca aşı yapılmasına yakında başlanacağı haberleri her gün Avrupa medyasında çoğalıyor.

Üçüncü bir yardım dilimi hakkındaki görüşmeler dün sona erdi ve olumlu haber bütün Avrupa piyasalarına anında yayıldı.

Dünyanın en büyük seyahat şirketi olan TUI korona salgınında büyük gelir kaybına uğramıştı. Thomas Cook’un iflasından sonra 2020 sezonu için rekor derecede yoğun erken rezervasyonlar alan TUI - altın bir yıl beklerken - tam tersi oldu ve TUI beklenmedik bir şekilde uçurumdan düşmeye başladı ve yere vurmamak için milyarlık devlet yardımlarına sarıldı.

TUI grubuna artık Alman devleti ortak!

Dün açıklanan bildiriye göre özel yatırımcılar, bankalar ve federal hükümet TUI ile 1.8 milyar avroluk bir üçüncü finansman paketi üzerinde anlaştı.

TUI dünya turizminde Korona sonrası büyük bir atak ile eski günlere dönerek piyasalardaki payını dahada yukarıya çekecek günleri sayıyor.

Şirket içinde büyük bir hazırlık seferberliği hakim, seyahat kısıtlamaları kalktığı gibi uluslararası kaynak pazarlarda müthiş kampanyalar ile müşterilere yeniden tatil heyacanı aşılanacak. Çevreye saygılı, hijyen ve güvenli turizmi en yüksek standlarda zaten içselleştirmiş olan TUI yeni ve yaratıcı tatil paketleri ile her müşteri profili için tüm aktif olduğu piyasalara çok cazip teklifler yağdıracak.

Ancak, bu olumlu tespitlerin yanında toplamda 4.8 milyar Euro yardım alan TUI’nin bu paraları nasıl geri ödeyeceği de Alman muhalefeti ve AB medyası tarafından ciddi olarak sorgulanmaya başladı.

TUI’nin üçüncü kez devlet desteği almasına karşı olanlar:

-      TUI’nin tüm dünyada çalıştırdığı 65 bin kişinin sadece 9 bini Almanya’da kayıtlı,

-      TUI Londra borsasında işlem gören ve ana hissedarları Rus, Mısırlı ve İspanyol olan uluslararası bir şirket. Bu anlamla bir Alman şirketi değil diyerek bu yardımı abartılı ve haksız

olarak değerlendiriyorlar.

Zaten dünkü anlaşmanın hemen ardından Federal Ekonomi Bakanlığı TUI şirketine yapılan yardımın neden önemli olduğunu açıklamakta gecikmedi:

1.    TUI krizden önce kâr yapan bir şirketti.

2.    Korona krizi sürecinde TUI benzeri görülmemiş zorluklarla ve yıkıcı bir piyasa durumu ile mücadele etmek zorunda kaldı.

Şimdi, çok ciddi ve kontrollü bir çalışma başlıyor TUI için:

İlk önce yeni şirket kararları alınmadan, Alman devleti tarafından kurulan Federal Ekonomik İstikrar Fonu (WSF) ‘den iki kişi TUI’nin denetleme kuruluna atanacak.

Alman devleti kontrol mekanizmalarını iyi çalıştırmak mecburiyetinde, zira Alman kamuoyunun gözü hep TUI’nin üzerinde olacak ve devlet kredilerinin geri ödenip ödenmediği medya tarafından hep gündeme taşınacak.

Yine de, piyasa analistleri ve uluslararası turizm uzmanlarının açıklamaları bu üçüncü yardım paketinin TUI’nin tüm sıkıntılarının henüz ortadan kaldırmadığına işaret ediyor.

TUI’ye yönelik zor sorular çoğalıyor:

Toplamda 7 milyar borç stoğu ile TUI’nin hızla değişen piyasalarda gelecek için ivedilikle gerekli yenilikçi yatırımları nasıl yapacağı ilk planda soruluyor, ayrıca destinasyonlarda değer ve mülk artırımına nasıl bir çözüm getireceği bilinmek isteniyor.

Daha da önemlisi kredi geri ödemeleri için elinden çıkarmak durumunda kalacağı kâr getiren değerlerin satılmasının grubun toplam karlılığını aşağıya çekebileceği de uzmanlar arasında tartışılıyor.

Dünkü sevindirici habere rağmen TUI’nin hisseleri yüzde 5’in üzerinde bir düşüş göstererek, beklenmedik bir şekilde beş euro bandına geriledi.

Ancak, TUI’nin yüzün üzerinde ülkede ve dünyada en deneyimli insan kaynağından birine sahip olması gelecek yıllarda beklenmedik ticari başarıların önünü açabilir.

TUI’nin bugün sahip olduğu en büyük gerçek değer; dünyada başka hiç bir turizm şirketinde olmayan 65 bin kişilik deneyimli uzman eleman ordusuna sahip olmasıdır.

Ayrıca çok uzun yıllar birbirine kenetlenmiş ve dünyanın her noktasındaki yerel iş ortakları ile yarattığı ürün gücü ve kapasitesi ile tüm destinasyonlarında müşteri odaklı hizmet akışının tüm kanallarında sunulan en yüksek kurumsallık, belki TUI’nin ikinci baharının simgesi olacak!

TUI artık Federal Almanya Devleti’nin ortak olduğu en medyatik şirket durumuna geldi.

TUi haberlerinin reytingi Alman pazarlarında çok yüksek.

TUI’nin ikinci baharı ekonomi piyasalarında ve Alman kamuoyunda nedense çok merak uyandırıyor.

Artık TUI kartviziti taşıyan herkesin sorumluluğu kat kat artacak.

Tatile çıkamayan Alman toplumunun önemli bir kesimi kendisini tur operatörü gibi hissediyor, herkes beyan ve fikir bildiriyor.

Ayrıca Alman medyası takipte! Çünkü bu konu çok reyting yapıyor!"