K.DOĞU ANADOLU TURIZME YATIRIM YAPACAK
İngiliz Technopolis firması Türkiye Direktörlüğü´nün teknik desteğiyle dokuz ay sürecek bir proje yürüttüklerini hatırlatan Altan, “Yıl sonunda bölgemizin turizm stratejisi ve eylem planını hazırlamak istiyoruz. 30 Mart´ta düzenlediğimiz ilk çalıştayda turizm alanında vizyon sahibi katılımcılarla bilgi paylaşımı yapılarak görüşleri alındı. Bölgedeki toplam 430 tane değer ve varlık tespit edildi” dedi.
KUDAKA tarafından düzenlenen "Turizm Sektöründe Dünya ve Türkiye Eksenli Uygulama Örnekleri" adlı Erzurum Atatürk Üniversitesi´nde gerçekleştirilen ilk paneli Erzincan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlyas Çapoğlu yönetirken, BM Dünya Turizm Örgütü Program Yöneticisi Esencan Terzibaşoğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kontrolörler Kurulu Başkanı Fikri Kolenoğlu ile Turizm Gazetecileri ve Yazarları Derneği Başkanı Kerem Köfteoğlu da birer sunum gerçekleşti.
"Hangi değerlere sahip olursak olalım turizm gelişmesi için ürünü doğru sunmak gerekiyor. Çünkü ortasında denizi doldurarak turizm yapılabiliyor. Allah vergisi güzellikler ve tarihi kültürel değerler tek başına turizmde başarılı olmak için yetmiyor. Önemli olan bu ürünleri turiste sunmak. Türkiye´nin tanıtım bütçesi geçen yıl itibariyle 156 milyon dolar. Türkiye´ye turist gönderen ülkeler arasında ilk 10´da çok sayıda komşu ülkemiz var. Bu yıl itibariyle hedefimiz 30 milyon turisti geçmek 25 milyar dolar geliri geçmek. Öncelikle turizm yatırımlarını arttırmak gerekiyor. Ama turizm gettolarını arttırmak değil. Türkiye´de turizm bu yönde gelişiyor. Örneğin Palandöken´e gelen turistin Erzurum´a katkısı yoksa bu turizmin gettolaşması anlamına geliyor."
KÖFTEOĞLU: TURİZMDE REKABET ARTIYOR
Kolenoğlu´nun ardından bir konuşma yapan Turizm Gazetecileri ve Yazarları Derneği (TUYED) Başkanı Kerem Köfteoğlu kısaca TUYED´i tanıttıktan sonra Türk ve dünya turizminin gelişimi ve pazarlama stratejilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Köfteoğlu şunları söyledi: "Son 20 yılda ciddi bir plan program yapılmadığı halde turizmden 135 milyar dolarlık gelir elde ettik. Geçen yıl dünya yedincisi olduk. Dünyada hızlanan rekabette geri kalmayıp, elde ettiğimiz başarıyı bir adım öteye taşıyarak yolumuza doğru örgütlenme modelleriyle devam etmeliyiz.
Dünyada turizm pastasına uzanan ellerin sayısı her geçen gün artıyor. Bu da rekabetin kızışmasını gündeme getiriyor. Rekabette geri kalmamak için Ulusal Turizm Konseyi ve Bölgesel Turizm Örgütlenmesi eksikliğini hızla gidermeliyiz." Dünyada tanıtımın çehresini değiştini anımsatan Köfteoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:. "Klasik tanıtım metotlarının yanında sosyal medya, mobil sistemler ön plana çıkıyor. PR çalışmaları da çok önemli. Bir ülke ya da bölge başarıyı sadece reklamlarla yakalayamaz. Ancak PR denilen çalışmalar ile üçüncü bir gözden sizin tanıtımınızı yapıyor."
Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürü Fatih Çintimar da bölge halkının spor faaliyetlerine katkısını sağlayarak tanıtımın daha iyi yapılabileceğini söyledi. Çintimar, "Bölgemizde insanlar rafting yapmıyorsa, kayak veya buz pateni yapmıyorsa biz bu değerlerimizi dünyaya tanıtmakta zorlanırız" dedi. Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürü Fatih Çintimar, Erzurum´un yükseklik kampı için son d erece uygun bir coğrafya olduğunu kaydetti.
Çintimar, sunumunda ve konuşmalarında sporun turizme katkılarından bahsederken, “Benim Üniversite tezim yükseklik kampları üzerine idi. Araştırdım, yükseklik kampının yapılacağı yer 1950 metre olması gerekiyormuş. İdeal olan yükseklik, 1950 metre. Erzurum’da yükseklik kampı için ideal bir merkez ve dünyanın sayılı illerinden biri. Ben burada tüm bölgemizdeki illeri de buna dahil ediyorum, kış turizmi ve spor kampları için spor yatırımlarının artması lazım, bütün doğu illeri buna dahil edilmeli” dedi.
Toplantıda bir konuşma yapan BM Dünya Turizm Örgütü Program Yöneticisi Esencan Terzibaşoğlu, 2010 yılında dünya turizmindeki genel durumu değerlendirdi. 2010 yılında 940 milyon uluslararası seyahatin gerçekleştirildiğini dile getiren Terzibaşoğlu, Asya-Pasifik bölgesinin çok hareketli bir dönem geçirdiğini Avrupa´da ise beklenen hareketliliğin yaşanmadığını söyledi. Terzibaşoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
"2009 yılı gerçekten çok talihsiz bir dönem oldu. Özellikle Avrupa için kötü bir dönem geçildi. 2010 yılında yüzde 6.7´lik bir artış sağlandı. Avrupa´da da benzer büyüme rakamları yakalandı. 2011´de henüz üç aylık veriler elimizde ama 2011´den umutluyuz. Veriler hazırlanırken Kuzey Afrika´daki konjonktür belirsizliğini koruyordu. Bu trend devam ederse büyümenin yüzde 6-7 düzeyinde olacağını öngörüyoruz. Avrupa´daki ekonomik sıkıntılar talebi olumsuz etkileyebilir. Yunanistan ve İspanya´da neredeyse iflasa varan bir süreç yaşanıyor. İşsizlik Yunansitan, İspanya ve Portekiz´de genel durumu oldukça olumsuz etkiliyor. Hükümetlerin vergileri arttırma ihtimali de Avrupa için belirsizliği arttırıyor."
İkinci panelde konuşan TUI’nin Türkiye Temsilcisi Hüseyin Baraner, Erzurum’un turizm için önemli bir yer olduğunu gördüğünü ve incelenmesi gereken bir bölgeye sahip olduğunu belirtti. Hüseyin Baraner, “Erzurum’un doğaya saygılı mütevazi ve samimi yatırımlara ihtiyacı var. Korumak her şeyden çok değer kazandı. Çevreyi, eski sesleri, eski renkleri korumak gerekiyor. Bunları turizme aktarmak gerekiyor” dedi.
Baraner konuşmasına piyasadan yetişen biri olarak başladığını belirterek, “Piyasa size cevap vermiyorsa yapılan işler doğru olmaz” diye başlayarak şöyle devam etti: ”Erzurum’da turizm için doğal ürünlerin bulunduğunu gördük. Erzurumlu işadamı olsam doğayı kullanarak mütevazi ve samimi yatırımları yapardım. Bu sözler 2011 itibarıyla önemli sözlerdir. Hoyratça kontrolsü gelişen turizm yatırımları yanında bu sözler değer kazandı.”
Dünyada turizmin değiştiğini belirten Baraner, turizmde büyük değişim başladığını ve insanların taleplerinini anlattı: “İnsanlar turizmde tek bir profile sahipken profil 10’a bölündü. İnsanlar sadece deniz kıyısında iken kültür değerlerine dikkat etmezken, doğa güzellikleri içinde dinlenmek isteyebiliyor. Aynı müşteri sadece spor yapmak için gelebiliyor. Turizmde bunun gibi yeni açılımlar gelmeye başladı. Bir müşteriden 10 müşteri çıkabiliyor.” ( Fatih GÖNÜL )