KEMER HALKI ALANLARINA SAHİP ÇIKIYOR

Bu hafta yolumuzu Mimarlar Odası Antalya Şubesine çevirdik ve Antalya Şube Başkanı Osman Aydın’ı ziyaret ettik. KESDER ( Kemer Esnafları ve Turizmcileri Derneği ) Başkanı Abdullah Çilengir ile birlikte gerçekleştirdiğimiz ziyarette son günlerde Kemer Bölgesinde yaşanan Kındılçeşme, Göynük kamp alanları ile Phaelis’e yapılması planlanan yapılaşma ve otel çalışması ile ilgili Kemerlilerin gösterdiği mücadeleler ve sonrasında gelinen son durumu ve açtıkları davalarda gelinen sonuçları değerlendirdik.


Kemer’de halkın piknik yapabileceği bir mesire alanı günümüzde bulunmamaktadır!

Ziyarette ilk olarak söz alan KESDER Başkanı Abdullah Çilengir, esnafların sıkıntılarının çözülmesi adına yaptıkları çalışmaların yanı sıra yaşanabilir bir Kemer adına çevreye de sahip çıktıklarını belirtirken, Kemer’de halkın piknik yapabileceği bir mesire alanının günümüzde bulunmadığını da ifade ediyor. Kındıl çeşme Kamp alanı hukuki sürecinde son durumu da değerlendiren Çilengir, davanın sonuçlanmış olup karşı tarafın son aşama olan temyiz hakkına başvurması üzerine temyiz aşamasında olduğunu bizlere iletiyor ve son durumu şöyle özetliyor:


“ Hepinizin bildiği gibi Kemer de piknik ve mesire alanları son yıllarda tek tek yok olmak tehdidi ile karşı karşıyadır. Dünyanın gözbebeği diye adlandırdığımız doğa harikası olan yaklaşık 50.000 kişinin yaşadığı ilçemizde maalesef halkın piknik yapabileceği bir mesire alanı günümüzde bulunmamaktadır. Bir sivil Toplum örgütü olarak ve yaşadığımız bölgemize sorumluluğumuzdan KESDER’i kurduğumuzda ilk çalışmamızı bu yaşam alanlarımızdan biri olan Kındıl çeşme kamp alanı ile ilgili yaptık. Bu konuda öncelikle bir basın açıklaması yaparak bölgemizdeki diğer sivil toplum örgütlerini toplantıya davet ettik ve Kemer Sivil Toplum Platformunu oluşturduk. Kemer Sivil toplum platformu üyeleri ile birlikte ciddi bir çalışma yaparak, Kemer de ilk defa siyasetten uzak STK’ların ve halkın organize ettiği Kındıl Çeşme mitingini düzenledik..Buradan tüm Kemer Sivil Toplum Platformu üyelerine ,miting’e katılan duyarlı vatandaşlarımıza ve Destek olan kurum,kuruluşlara ve Kemer basınına KESDER Yönetim Kurulu adına teşekkür ederim. İnşallah yakında o süreçte tamamlandıktan sonra Kındıl Çeşme kamp ve piknik alanımız eski haline dönecek ve halkımıza açılacaktır.”

Kemer halkı olarak bölgemizdeki yaşam alanlarımıza bundan sonra hep beraber sahip çıkmalıyız!


Ziyarette, Phaselis’e yapılması planlanan otel yapımı ile ilgili olarak da gelinen son noktayı değerlendiren Abdullah Çilengir, Kemer halkı olarak yaşam alanlarına sahip çıkılmasının gerekli olduğunu söylüyor…


“Yaklaşık 2 500 yıllık bir tarihe ve kültüre sahip 1.nci derece Arkeolojik sit alanı olan Phaselis antik kentinin 180 dönümlük alanın (16 dönümlük 1 nci derece tarihi ve sit alanı) olduğunu 49 yıllığına bir şirkete tahsis edilmiş olduğunu öğrendiğimizde dosyayı hukukçulara incelettiğimizde ÇED raporu gerekli değildir! kararının iptali için ve tahsis iptali için diğer STK’lar ile birlikte dava açtık. Phaselis’te düzenlenen mitinge katıldık. Bilirkişi incelemelerinde hazır bulunduk ve süreci yakından takip ettik. Geçtiğimiz günlerde Antalya 2.nci idare mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı vermiştir. Bu karar hepimizi hem sevindirmiş hem de tahsisin iptali için umutlandırmıştır. Küresel ısınmanın hat safhaya ulaştığı günümüzde yüzlerce ağacın kesilmesi ve ormanda yaşayan onlarca canlının katledilmesine seyirci kalmamalıyız. Kemer halkı olarak bölgemizdeki yaşam alanlarımıza bundan sonra hep beraber sahip çıkmalıyız”


Söz Mimarlar Odası Antalya Şube başkanı Osman Aydın’a geliyor. Aydın, Kemer halkının artık alanlarına sahip çıktığını ifade ederken, son üç davada artık Kemerlilerin, Kemer halkının, Tekirovalıların alanlarına sahip çıktıklarını söylüyor bize… Kemerlilerin bu süreçte kendilerinden önde olduğunu belirtirken, “ Artık Kemer’deki sivil toplum örgütleri Kemer halkı bizden önde. Bu da oldukça sevindirici” diyor…


Osman Aydın, “ Kentlilerin hakları olan topraklar üzerinde yapılan haksızlıklara karşı duyarlılığım var!”

“ 1984 yılından bu yana Antalya’da serbest mimar olarak çalışıyorum. Mimarlar Odası ve Kent Konseyi gibi çeşitli kuruluşlarda yöneticilik yaptım. Kent toprakları üzerindeki, kentlilerin hakları olan topraklar üzerinde yapılan haksızlıklara karşı duyarlılığım var. Onun içinde bölgede açılan davalarda mimarlar odası adına bütün davaları takip ediyorum. Kemer özeline baktığımız zamanda, Kemer’de öncelikle bir Kındılçeşme alanı ile ilgili durum var. Biz Kındılçeşme ile ilgili ilk uğraşmaya başladığımızda beş on kişiydik. Birkaç da sivil toplum örgütü vardı. Ama görüldü ki burada kazanılan dava bütün halkı harekete geçirebildi. Kemer’de Sivil toplum Platformunun katkıları ile bize iş kalmadı diyebilirim. Biz daha çok hukuksal tarafını yürütüyoruz. Gerçekten Kındılçeşme Göynük Kamp Alanı ve son olarak Phaselis’teki uğraşlara baktığımızda artık halkın alanlarına sahip çıktığı bilinçlendiğini görüyoruz. Bugüne kadar sürdürdüğümüz çabaların artık sonuna gelindiğini ve halkın her şeyine sahip çıktıklarını görüyoruz. Bunun hiçbir siyasi yönü yok. Yıllardır halkın kullandığı kamp alanını halka kapatıyorsanız, halkın elinden çıkan bu yerin kazanılması adına mücadele edilmesi gerekir. Biz mimarlar odası olarak baktığımızda, biz bu kentin Mimarlar Odasıysak, bilimsel ve uzman bir odaysak bizim tabii ki bu anlamda sorumluluklarımız var. Bu sorumluluklarımızı da yerine getirmek zorundayız. Bu sorumluluğumuzu da zannedersem yerine getirdik. Ama son üç dava artık Kemerlilerin, Kemer halkının, Tekirovalıların alanlarına sahip çıktıklarını gösteriyor. Onlar bizden öndeler. Artık Kemer’deki sivil toplum örgütleri Kemer halkı bizden önde. Bu da oldukça sevindirici”


İlk olarak Kemer’deki davalara Olimpos Milli parkının sınırlarının daraltılması sonrasında konuya müdahil olduklarını söyleyen Mimarlar Odası Antalya Şube başkanı Osman Aydın süreci şöyle anlatıyor bizlere:

Halkımız üzerine düşeni yapıyor!

“ O tarihlerde Olimpos Milli parkını turizme açmak için Orman Bakanlığı bir çaba içindeydi. O tarihlerde Olimpos Milli Parkının daraltılmasını engellemiştik. Şimdi o günden bugüne baktığımızda biz bu işe siyasi bir gözle bakmadık. Biliyorsunuz bütün partiler iktidar oldular. Her birinin döneminde bir yerler gitti. Demek ki bu politikacılar diye girmek gerekir, şuydu, buydu diye girmek gerekmez. Bu davayı kazanmamız ile birlikte bu sefer ne yapalım diye düşündüler, parça parça elinde kaldıkları yerleri o davayı boşa çıkaracak şekilde nasıl girişimler yapabiliriz ona baktılar. İşte Kındılçeşme,Göynük, Phaselis yine o Olimpos milli parkının daraltılmasının önlenmesinden sonra yapılan girişimlerdir. Hiçbir bilimsel teknik yönü yok. Halkın elinde kalan son ormanlar, halkın kullandığı son kamp alanı, halkın denizi kullanması için gereken alanlar artık halkın elinde kalması gerekir. Halk da üzerine düşeni yapıyor. Bizde görevimizi yapmaya devam ediyoruz”


Kemer Belediye Başkanının halkın bu çabasına destek olması gerekiyor.

Bu aşamada Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül’e de büyük görev düştüğünü de ifade eden Aydın, gelinen son noktayı şöyle özetliyor bizlere:

“Geldiğimiz noktaya gelince; Göynük ve Kındılçeşme’de artık temyiz kararları bekleniyor. Phaselis’te yürütmeyi durdurduk. Herhangi bir baskı olmaz ise burada da davayı kazanmış olacağız. Davalarda gelinen noktalarda durum böyle. Davaların sonuçlanmasından sonra daha da önemli günler bizi bekliyor. Kemer Belediye Başkanının halkın bu çabasına destek olması gerekiyor. Yani bir zorlama olmaksızın mahkeme kararlarının uygulanması gerekiyor. Zannedersem Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül davaların sonuçlanması ile birlikte kendisine düşen görevi yerine getirecektir. Böyle olmalı. Yani biz artık Mahkemeleri de kazandıktan sonra da hukuksal yollarla eylemlerimize başkanla ilgili, yetkililer ile ilgili girişimlerde bulunmamız gerekmemeli artık. Mahkemeleri kazandıktan sonra herkes görevini yapmalı, zannedersem onlarda yapacaklardır diye düşünüyorum”