KUZEY KIBRIS SİZİ BEKLİYOR
Bu hafta Öncü gözüyle; adını adada bolca bulunan ve İbranicede Kopher sözcüğü ile ifade edilen kına çiçeğinden veya aşk ilahesi Kipristen aldığı rivayet edilen Kıbrısa konuk olduk. Kıbrıs, 9283 km.lik yüzölçümü ile Akdenizde Sicilya ve Sardunya Adalarından sonra doğu Akdenizin üçüncü büyük adası konumunda. KKTC Antalya temsilcisi Munir Korman, Antalya Macaristan Fahri Konsolosu Bekir Bülent Özsoy, Lüksemburg Büyük dükalığı Antalya Fahri Konsolosu Halit Bozabalı ile birlikte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin turizmdeki en önemli turizm noktalarından birisi olan ve Kemer'in de kardeş şehri konumunda bulunan Laptada, Lapta Belediyesi tarafından düzenlenen 7. Lapta turizm festivaline katılmak için Ercan Havaalanına iniyor ve Girne Laptaya ulaştıktan sonra konaklayacağımız Manolya Otele geliyoruz.
Manolya Otel geçtiğimiz dönem Kıbrıs Türk Otelciler Birliği (KITOB) Başkanlığı yapan ve halen bu dernekte Yönetim Kurulu üyeliğine devam eden Mehmet Dolmacıya ait. Dolmacı ailesi doğduklarından bu yana turizmle iç içe Kıbrıs turizminin gelişmesi adına hem kendi işletmelerinde hem de Kıbrısta her zaman ön planda olan isimlerinden.
Kısa bir soluklandıktan sonra bu yıl 7.si düzenlenen Lapta Turizm Festivaline katılmak üzere kendimizi kortejde buluyoruz. Lapta Belediyesi Antalyanın Kemer ilçesi ile de kardeş şehir. Başkan Fuat Namsoy bölgede sevilen bir isim. Kendisi ile kısa bir sohbet gerçekleştirdiğimiz Başkan Namsoy Laptanın Kıbrıs turizminde çok önemli bir bölge olduğunu bizlere söylüyor. Her geçen gün büyüyen ve gelişen Kuzey Kıbrıs turizminde en fazla hareketliliğin Girne ve Laptada olduğunu hatırlatan Başkan Namsoy yaptıkalrı çalışmalar ve düzenledikleri festivaller ile de ilgiyi bölgeye çekmek istediklerini ve bunda da başarılı olduklarını söylüyor bizlere Başkan Namsoy Laptaya olan ilgiyi arttırabilmek ve turizm anlamında bölgemizin can damarı olan turizm sektörünü hareket kazandırmak için yapmış olduğumuz çalışmaları daha da ilerilere taşımak arzusundayız diyor bizlere..
KKTC Antalya temsilcisi Munir Korman, Antalya Macaristan Fahri Konsolosu Bekir Bülent Özsoy, Lüksemburg Büyük dükalığı Antalya Fahri Konsolosu Halit Bozabalı ile birlikte korteje katılıyoruz. Kortejde Şili,Sırbistan gibi yurt dışından gelen ekipler de geleneksel danslarını sergiliyorlar. KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlunun da katılımı ile festival alanındaki eski Kıbrıs evi ile elişi ve yöresel tatların yer aldığı stantları gezerken, festivale ilginin oldukça yüksek olduğunu da görüyoruz.
KKTC Türkiye Büyükelçisi Halil İbrahim Akçanın festivalde yaptığı konuşmayı not alıyoruz. Akça konuşmasında, Kıbrısın her değeri bugün tekrardan kendisini göstermeye başladı. Son rakamlara göre turist sayısı KKTCde 800 bine yaklaştı. Eğer bunların içine öğrenci aileleri ve asker ailelerini de katacak olursak rakam 1 milyon 250 bine ulaştı. Bu şu demektir. Kuzey Kıbrıs gibi küçük bir yere gelen adanın her türlü değerini adanın her türlü potansiyelini görmek isteyecektir. Bu anlamda adanın her yerinde artan eko turizm, festival gibi aktivitelerin çeşitlendiğini ve arttığını görmekteyiz
Girne, Kuzey Kıbrıs'ın gözbebeği. Kimle konuşsak önce Girne diyor. Kent ile çevresi, adanın en gözde tatil beldesi konumunda ve çok sayıda otel de bu bölgede kurulu. Girnenin en önemli yeri tarihi yat limanı ve Girne Kalesi. Liman boyunca lokantalar, barlar ve açık hava kafeteryaları misafirlerini bekliyor. Girne Kalesinde sergilenen ve günümüze kadar gelen gemi batıkları arasında en eskisi olarak bilinen batıkta oldukça dikkat çekici. Girne Kalesini gezdikten ve mistik ortamında bir soluklandıktan sonra yolumuzu Güzelyurta çeviriyoruz.
Kuzey Kıbrısta kısa bir gezi ile çok yeri görmek istiyoruz. Bizlere refekat eden Mercure Taksiden Cengiz kardeşim ile bu kez yolumuzu Güzelyurta çeviriyoruz. Mutlaka görmemiz gereken yerlerden birisi olan Kaçakçının köşkü diye bilinen köşkü görmek için Güzelyurta geçiyoruz. Köşk çok ilginç. Kaçakçının köşkü denmesinin nedeni Köşkün sahibi Paulo Paolides'in avukatlık kisvesi altında silah kaçakçılığı yaparak servet edinmesi ve bu köşkü yaptırması olarak yorumlanıyor. Paulo Paolides dönemin en büyük silah tüccarlarındanmış. Köşk, Kıbrısa gelindiğinde mutlaka görülmesi gereken yerlerden birisi
Bizlere refaket eden Taksci kardeşimiz Cengiz ile birlikte Başkent Lefkoşaya geçiyoruz. Cengiz kardeşimiz bizi tek şehir ama ayrılmış bir sınır ile iki ayrı devlet olan Lefkoşada sınır geçiş noktasına getiriyor. Berlin duvarının yıkılması ile dünyada bir tek Lefkoşa kalmış iki taraflı bir şehir olarak. Bir tarafta Rumlar, bir tarafta Türkler yeşil hattın iki tarafında hayatlarına devam ediyorlar. Ara bölgede halen Birleşmiş Milletler barış gücü bulunuyor. Rum tarafına geçiş noktası Lokmacı Kapısı ile Rum tarafına en yakın park Yiğitler Burcu Parkından Rum tarafına bakıyoruz.
Güzelyurttan ayrılıyoruz. Yolumuzu adanın doğu bölgesi olan Gazimagosaya çeviriyoruz. Gazimagosa kent olarak Kıbrısın en gelişmiş yerlerinden birisi olarak göze çarpıyor. Yolları, kaldırımları ve peyzajı ile dikkat çekiyor. Daha derli toplu görünen Magosanın kalesi ve Lalapaşa Camisi görülmesi gereken yerlerden en dikkat çeken eserler olarak ortaya çıkıyor. Bölgede turist yoğunluğunu görünce işte bu! demekten kendimizi alamıyoruz. St. Nicholas Katedrali Akdeniz dünyasının en güzel Gotik yapılarından biri olarak biliniyor. Osmanlıların Kıbrısı fethinden sonra camiye çevrilen Lalapşa Camisi, halen İbadete açık Caminin hemen karşısında bulunan alanda ise Namık Kemalin zindanı yer alıyor. Namık Kemal Meydanı'nın batısındaki yer alan zindan dikdörtgen planlı ve iki katlı bir yapıdır. Namık Kemal, "Vatan yahut Silistre" oyununun 5 Nisan 1873 tarihinde İstanbul Gedik Paşa tiyatrosunda oynanmasından sonra 9 Nisan 1873 tarihinde Kıbrıs'a sürülmüş. Önceleri alt kattaki zindana kapatılan şair, bir süre sonra Kıbrıs Mutasarrıfı Veyis Paşa'nın izni ile üst kata çıkarılmış. 3 Haziran 1876 tarihinde de V. Murat tarafından affedilerek İstanbul'a geri dönmüş. "Namık Kemal zindanı ve Müzesi"nin restorasyon ve çevre düzenleme çalışmaları 1993 yılında Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Rölöve ve Restorasyon Şubesi tarafından gerçekleştirilerek ziyarete açılmış. Her gün bölgeye gelen yüzlerce kişi bu zindanı ziyaret ediyor. Bu arada buradan yine son günlerde açılması gündemde olan adanın en güzel kumsallarının bulunduğu ve 1974 Barış Harekatının izlerinin hala durduğu ve girilmez bir bölge olan Maraşı uzaktan izliyoruz. Maraş sınırın hemen yanında bulunan Arkın Palm Beach Hotelde değerli dostum Arkın Palm Beach Hotel Satış Pazarlama Müdürü Murat Yıldırımı da ziyaret ederek kısa bir sohbet etme imkanı buluyoruz.
Truva Savaşından dönen Teucer tarafından inşa edilen Salamis Antik Kenti
Yolumuzu Kıbrısın ayakta kalan en eski yapılarından birisi olan Salamis Antik kentine çeviriyoruz. Salamis kentinin Truva savaşından dönen Teucer tarafından inşa edildiğine inanılıyormuş. Roma İmparatorluğu döneminde imparatorluğun doğusundaki en büyük ticaret merkezi olarak Salamis bilinmekteymiş. Kıbrıs adasının en güzel kumlu plajlarından birinin yanında bulunan Salamis antik kenti yolları,muhteşem tiyatrosu, pazar alanı ve resim çekilebilecek sütunları ile dikkat çekiyor. Mutlaka ziyaret edilmeli düşünüyorum.
GİRNE: Girne' Manzarası ile ünlü: Bellapais Manastırı,St. Hilarion Kalesi, Girne Kalesi, Bufavento Kalesi,Boğaz Şehitliği, Karaoğlanoğlu Şehitliği, Çıkarma Anıtı ve Plajı,Rum Lideri Makariosun avukatının evi Mavi Köşk,Beşparmak dağlarındaki Mucize Türk Tankı,Alevkaya Piknik Alanı
MAGOSA: Salamis Harabeleri ve Plajı, Namık Kemal Zindanı,Lala Mustafa Paşa Camii (eski katedral), Glapsides Plajı
LEFKOŞA:Barbarlık Müzesi,Derviş Paşa Konağı,Tarihi Büyük Han,Selimiye Camii ve Tarihi Bandabulya Çarşısı,Rum tarafına geçiş noktası Lokmacı Kapısı,Girne Kapısı ve Lefkoşa Surları, Rum tarafına en yakın park Yiğitler Burcu Parkı
GÜZELYURT: Soli Harabeleri ve Tiyatrosu, Vuni Kalesi,Yeşilırmak ve Yedidalga Köyleri Plajları
KARPAZ : Apostolos Andreas Manastırı,Altınkum Sahili
Kuzey Kıbrısı kısa süreli olarak gezmek oldukça zor. Kuzey Kıbrısın daha gezilecek, görülecek çok yeri var. Daha çok Casinoları ile bilinse de Kuzey Kıbrıs aslında tam bir kültür adası. Tüm adada trafik soldan akmakta ve araçların direksiyonları ise sağdadır. Araç kiralarsanız trafiğe çok dikkat etmelisiniz. Eko turizm de adada oldukça gelişmiş durumda. KKTC'nin Yeşilırmak köyünde, Guiness tarafından tescil edilen 'dünyanın en büyük üzüm asması' da bulunuyor. Bu arada gitmişken Hellim ürünlerinden tatmanızda ve giderken de hediye olarak götürebileceğinizi unutmayın diyorum. Ayrıca Kıbrısa özel olarak hazırlanan kuzunun karın yağından alınan parçaların içine konan kıyma ile oluşturulan bi kebap türü olan Şeftali Kebabını da tatmadan sakın adadan ayrılmayın. Pasaportsuz olarak bir başka ülkeye gitmek hiç bu kadar kolay olmamıştı. Bizlere Kıbrısın bu güzelliklerini görmemize vesile olan başta KKTC Antalya Temsilcimiz Münir Korman olmak üzere, Lapta Belediye Başkanı Fuat Namsoy ve Manolya Otel Genel Müdürü Mehmet Dolmacıya teşekkür ediyorum.
Eğer sizde kendinize ya da sevdiklerinize bir yurt dışı tatili ayarlamak isterseniz Kuzey Kıbrısı seçin derim.
Manolya Otel geçtiğimiz dönem Kıbrıs Türk Otelciler Birliği (KITOB) Başkanlığı yapan ve halen bu dernekte Yönetim Kurulu üyeliğine devam eden Mehmet Dolmacıya ait. Dolmacı ailesi doğduklarından bu yana turizmle iç içe Kıbrıs turizminin gelişmesi adına hem kendi işletmelerinde hem de Kıbrısta her zaman ön planda olan isimlerinden.
Lapta Turizm Festivaline katılıyoruz
Kısa bir soluklandıktan sonra bu yıl 7.si düzenlenen Lapta Turizm Festivaline katılmak üzere kendimizi kortejde buluyoruz. Lapta Belediyesi Antalyanın Kemer ilçesi ile de kardeş şehir. Başkan Fuat Namsoy bölgede sevilen bir isim. Kendisi ile kısa bir sohbet gerçekleştirdiğimiz Başkan Namsoy Laptanın Kıbrıs turizminde çok önemli bir bölge olduğunu bizlere söylüyor. Her geçen gün büyüyen ve gelişen Kuzey Kıbrıs turizminde en fazla hareketliliğin Girne ve Laptada olduğunu hatırlatan Başkan Namsoy yaptıkalrı çalışmalar ve düzenledikleri festivaller ile de ilgiyi bölgeye çekmek istediklerini ve bunda da başarılı olduklarını söylüyor bizlere Başkan Namsoy Laptaya olan ilgiyi arttırabilmek ve turizm anlamında bölgemizin can damarı olan turizm sektörünü hareket kazandırmak için yapmış olduğumuz çalışmaları daha da ilerilere taşımak arzusundayız diyor bizlere..
KKTC Antalya temsilcisi Munir Korman, Antalya Macaristan Fahri Konsolosu Bekir Bülent Özsoy, Lüksemburg Büyük dükalığı Antalya Fahri Konsolosu Halit Bozabalı ile birlikte korteje katılıyoruz. Kortejde Şili,Sırbistan gibi yurt dışından gelen ekipler de geleneksel danslarını sergiliyorlar. KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlunun da katılımı ile festival alanındaki eski Kıbrıs evi ile elişi ve yöresel tatların yer aldığı stantları gezerken, festivale ilginin oldukça yüksek olduğunu da görüyoruz.
İlk durağımız Karaoğlan şehitliği
Gezimizin ikinci gününde Adada tarihi ve turistik bir gezi yapıyoruz. İlk durağımız Karaoğlan şehitliği oluyor. Bizim için farklı bir yeri olan Kuzey Kıbrıs, 1974 Barış harekatı ile de hala o günlerin izlerini yaşatmaya devam ediyor. Karaoğlan Şehitliği Kıbrıs Harekâtı sonucunda şehit düşen Türk Silahlı Kuvvetleri askerlerinin anısına Türkiye tarafından yaptırılan bir şehitlik. Şehitliğe girince içimiz burkuluyor. Hem üzülüyor hem de gururlanıyoruz. Mezarlığa, Kıbrıs Harekâtı'nda Kıbrıs'a ilk çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri alayının komutanı olan Halil İbrahim Karaoğlan ismi verilmiş. 70 askerimizin mezarları burada bulunuyor. Ayrıca burada bulunan açık hava müzesinde 1974 barış harekâtında kullanan askeri malzemeler ve araçlarda sergileniyor.
Girne Kalesi ve yat limanı büyüleyici
Girne, Kuzey Kıbrıs'ın gözbebeği. Kimle konuşsak önce Girne diyor. Kent ile çevresi, adanın en gözde tatil beldesi konumunda ve çok sayıda otel de bu bölgede kurulu. Girnenin en önemli yeri tarihi yat limanı ve Girne Kalesi. Liman boyunca lokantalar, barlar ve açık hava kafeteryaları misafirlerini bekliyor. Girne Kalesinde sergilenen ve günümüze kadar gelen gemi batıkları arasında en eskisi olarak bilinen batıkta oldukça dikkat çekici. Girne Kalesini gezdikten ve mistik ortamında bir soluklandıktan sonra yolumuzu Güzelyurta çeviriyoruz.
Kuzey Kıbrısta kısa bir gezi ile çok yeri görmek istiyoruz. Bizlere refekat eden Mercure Taksiden Cengiz kardeşim ile bu kez yolumuzu Güzelyurta çeviriyoruz. Mutlaka görmemiz gereken yerlerden birisi olan Kaçakçının köşkü diye bilinen köşkü görmek için Güzelyurta geçiyoruz. Köşk çok ilginç. Kaçakçının köşkü denmesinin nedeni Köşkün sahibi Paulo Paolides'in avukatlık kisvesi altında silah kaçakçılığı yaparak servet edinmesi ve bu köşkü yaptırması olarak yorumlanıyor. Paulo Paolides dönemin en büyük silah tüccarlarındanmış. Köşk, Kıbrısa gelindiğinde mutlaka görülmesi gereken yerlerden birisi
Bir şehir iki devlet Lefkoşa
Bizlere refaket eden Taksci kardeşimiz Cengiz ile birlikte Başkent Lefkoşaya geçiyoruz. Cengiz kardeşimiz bizi tek şehir ama ayrılmış bir sınır ile iki ayrı devlet olan Lefkoşada sınır geçiş noktasına getiriyor. Berlin duvarının yıkılması ile dünyada bir tek Lefkoşa kalmış iki taraflı bir şehir olarak. Bir tarafta Rumlar, bir tarafta Türkler yeşil hattın iki tarafında hayatlarına devam ediyorlar. Ara bölgede halen Birleşmiş Milletler barış gücü bulunuyor. Rum tarafına geçiş noktası Lokmacı Kapısı ile Rum tarafına en yakın park Yiğitler Burcu Parkından Rum tarafına bakıyoruz.
Magosada gezilecek çok yer var
Güzelyurttan ayrılıyoruz. Yolumuzu adanın doğu bölgesi olan Gazimagosaya çeviriyoruz. Gazimagosa kent olarak Kıbrısın en gelişmiş yerlerinden birisi olarak göze çarpıyor. Yolları, kaldırımları ve peyzajı ile dikkat çekiyor. Daha derli toplu görünen Magosanın kalesi ve Lalapaşa Camisi görülmesi gereken yerlerden en dikkat çeken eserler olarak ortaya çıkıyor. Bölgede turist yoğunluğunu görünce işte bu! demekten kendimizi alamıyoruz. St. Nicholas Katedrali Akdeniz dünyasının en güzel Gotik yapılarından biri olarak biliniyor. Osmanlıların Kıbrısı fethinden sonra camiye çevrilen Lalapşa Camisi, halen İbadete açık Caminin hemen karşısında bulunan alanda ise Namık Kemalin zindanı yer alıyor. Namık Kemal Meydanı'nın batısındaki yer alan zindan dikdörtgen planlı ve iki katlı bir yapıdır. Namık Kemal, "Vatan yahut Silistre" oyununun 5 Nisan 1873 tarihinde İstanbul Gedik Paşa tiyatrosunda oynanmasından sonra 9 Nisan 1873 tarihinde Kıbrıs'a sürülmüş. Önceleri alt kattaki zindana kapatılan şair, bir süre sonra Kıbrıs Mutasarrıfı Veyis Paşa'nın izni ile üst kata çıkarılmış. 3 Haziran 1876 tarihinde de V. Murat tarafından affedilerek İstanbul'a geri dönmüş. "Namık Kemal zindanı ve Müzesi"nin restorasyon ve çevre düzenleme çalışmaları 1993 yılında Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Rölöve ve Restorasyon Şubesi tarafından gerçekleştirilerek ziyarete açılmış. Her gün bölgeye gelen yüzlerce kişi bu zindanı ziyaret ediyor. Bu arada buradan yine son günlerde açılması gündemde olan adanın en güzel kumsallarının bulunduğu ve 1974 Barış Harekatının izlerinin hala durduğu ve girilmez bir bölge olan Maraşı uzaktan izliyoruz. Maraş sınırın hemen yanında bulunan Arkın Palm Beach Hotelde değerli dostum Arkın Palm Beach Hotel Satış Pazarlama Müdürü Murat Yıldırımı da ziyaret ederek kısa bir sohbet etme imkanı buluyoruz.
Kuzey Kıbrısa gitmişken mutlaka görülmesi gereken yerler
GİRNE: Girne' Manzarası ile ünlü: Bellapais Manastırı,St. Hilarion Kalesi, Girne Kalesi, Bufavento Kalesi,Boğaz Şehitliği, Karaoğlanoğlu Şehitliği, Çıkarma Anıtı ve Plajı,Rum Lideri Makariosun avukatının evi Mavi Köşk,Beşparmak dağlarındaki Mucize Türk Tankı,Alevkaya Piknik Alanı
MAGOSA: Salamis Harabeleri ve Plajı, Namık Kemal Zindanı,Lala Mustafa Paşa Camii (eski katedral), Glapsides Plajı
LEFKOŞA:Barbarlık Müzesi,Derviş Paşa Konağı,Tarihi Büyük Han,Selimiye Camii ve Tarihi Bandabulya Çarşısı,Rum tarafına geçiş noktası Lokmacı Kapısı,Girne Kapısı ve Lefkoşa Surları, Rum tarafına en yakın park Yiğitler Burcu Parkı
GÜZELYURT: Soli Harabeleri ve Tiyatrosu, Vuni Kalesi,Yeşilırmak ve Yedidalga Köyleri Plajları
KARPAZ : Apostolos Andreas Manastırı,Altınkum Sahili
Eğer sizde kendinize ya da sevdiklerinize bir yurt dışı tatili ayarlamak isterseniz Kuzey Kıbrısı seçin derim.