OTEL İLE SHOPPING ARASINA TÜNEL KURULMUŞ

OTEL İLE SHOPPING ARASINA TÜNEL KURULMUŞ
ATSO'nun haziran ayı olağan meclis toplantısında konuşan Çetin Osman Budak, turistin otelden dışarı çıkamaması, esnafın da turizmden pay alamaması gibi bir sıkıntı yaşandığını söyledi. Sıkıntının 'shopping center' olarak adlandırılan alışveriş merkezlerinden kaynaklandığını savunan Budak, 'Kale gibi kapatılmış. Otelle arasına tünel kurulmuş' dediği bu yerler nedeniyle Kemer esnafının isyan noktasına geldiğini anlattı. Kemer gibi küçücük bir yerde bile 28 shopping olduğuna işaret eden Budak, ilçe esnafıyla bu konuyu görüşmek için toplantı yapacaklarını söyledi. Geçmiş yıllarda da aynı sorunun yaşandığını ancak bugüne kadar çözüm üretilemediğini hatırlatan Budak, bazı yerlerde işin esnaftan turist çalmaya kadar vardığını ileri sürdü.

Kuyumcu ya da tekstil mağazasının vitrini inceleyen turistin yanına yanaşan bir kişinin, "Buradan alışveriş yapma kazıklanırsın. Bak bizim şurada mağazamız var. Seni oraya götüreyim, oradan alışveriş yap." deme seviyesine kadar geldiğini iddia eden Budak, "Ticari ahlak maalesef bu seviyeye gelmiş. Esnafın isyan etmekten başka çaresi yok. Gelecekler, değerlendireceğiz. Sizlerden de bu konuda destek isteyeceğim. Bu konunun yüksek sesle dile getirilmesi ve yapılacakların yapılması gerekiyor." diye konuştu.

İlgili bakanlıklara ve yerel yönetimlere "Ticaretteki bu kaosu artık durdurun" diye seslenen ATSO Başkanı, şöyle devam etti: "Çünkü yetki onların elinde. Geleneksel ticaret kent kültürüdür. Kent kültürünü yok etmeyin. Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde bu şekilde kale gibi, halka kapalı, ucuz turizmle geçinen bir ticaret şekli yoktur. Akdeniz çanağındaki neredeyse bütün ülkeleri gezdim. Ben böyle bir şey görmedim. Mısır gibi ülkelerde bile bu derece değildir. Artık nerede, hangi tür ticaretin nasıl yapılacağına ilişkin kurallar acilen getirilmelidir. Yerel yönetimler de kent merkezlerinin sosyal ve ticari canlılığını artırma, planlı ve düzgün ticaret konusundaki sorumluluklarını üstlenmelidir."

Yerel seçimlerin yaklaştığını hatırlatan Budak, iş adamlarından ise şunu istedi: "Bir deklarasyon yayınlayalım. 'Olması gerekenler bunlar' diyelim. 'Ben bunları imzalayacağım ve bunları uygulayacağım' diyene imzayı attıralım, sonra da takip edelim. Hangi partiden olursa olsun imza atmayana da oyumuzu vermeyelim. Artık yapacak başka bir şey yok. Artık o seviyeye gelmiş durumda. Esnafa dönülmesi lazım. Bıçak vücudu kesti, kelle de gitti."

Konuşmasında, Gezi Park eylemleri ile başlayan protestolara da değinen Budak, olaylar nedeniyle siyasi ve sosyal gerilimin, kutuplaşmanın arttığını, Türkiye'nin dünyadaki imajının yara aldığını söyledi. Budak, vicdanları ve bozulan imajı onarmanın yolunun demokrasiyi güçlendirmekten geçtiğini söyledi. "Katılımcı, çoğulcu, laik demokrasiyi güçlendirme yönünde hızlı adım atılmalıdır." diyen Budak, siyasetin gerilimden beslenmeyi bırakmasını istedi.