OZAN GÜVEN ''KEMER'İN, KAZANDIĞI MİSAFİRİNİ TEKRAR KAZANMA ZORUNLULUĞU VAR!.''

Kemer için sezon dalgalı geçti…

Güven, Kemer bölgesinin bu yıl geçtiğimiz yıllara göre dalgalı bir sezon geçirdiğini ve böyle de geçirmeye devam ettiğini belirtirken, “ Eskiden belirli ayları söyleyerek, şu kadar potansiyelimiz var arttı azaldı diyebiliyorduk. Ancak şu anda hangi ay ne kadar misafir gelecek ve ne kadar kazanacağımızı maalesef bilemiyoruz.   Genel anlamda bakıldığında azalmayı görebiliyor ve net bir şekilde hissedebiliyoruz. Ağustos’un son iki haftası gayet iyi geçti. Önümüzde Eylül ve Ekim ayları var. İyi bir eylül ve ekim ayı geçirmeyi temenni ediyoruz” diye konuştu.



İç pazardaki yoğunluk gözle görülür şekilde hissediliyor

Son dönem Kemer’de iç pazarın yoğunluğunu hissettiklerini de ifade eden Ozan Güven,  Oflaz turizm olarak çok ciddi otel rezervasyonları gerçekleştirdiklerini söyledi. Güven,” Kemer’de iç pazarda bir yoğunluk var. Yerli misafirlerimiz ve Yabancı misafirlerimiz düzenlediğimiz çeşitli turlara gidiyorlar. Bu turlar arasında en çok rağbet günü birlik yat turları ve mavi yolculuk oluyor. Kekova-Myra turumuz yoğunlukla talep gören bir turumuz. Yine bunlara ek olarak en fazla Rafting ve Jeep-safari turlarına ilgi büyük. Oflaz turizm olarak iki yıldan bu yana İstanbul ve Efes turlarımıza da büyük ilgi var. Büyük tur operatörlerinin misafirlerine hizmet veriyoruz. Bu konuda daha çok Rus misafirlerimizden büyük ilgi var. İstanbul turlarımız günübirlik.. Misafirlerimizi sabah uçakla gidilen İstanbul turunda bir tam günlük dolu dolu bir gezinin ardından akşam yine kaldıkları otellerine bırakıyoruz”



“Bizde söz hakkına sahibiz..Yöneticilerimiz vizyonlarını genişletmeleri gerekiyor”

Oflaz Turizm Seyahat Acentesinin sahibi Ozan Güven, Kemer’den ekmek kazana  insanlar olarak, Kemer’den bahsetmek ve fikirlerini her ortamda belirtmenin hakları olduğuna inandıklarını da belirtirken, “  Biz paramızı burada kazanıyor ve paramızı da buraya yatıran iş adamlarıyız. Kemer’de birçok toplantılar, akıl ve beyin fırtınaları yapılıyor. Birçok yetkili insanlar bir araya geliyorlar ve bir sürü şeyler konuşuyorlar. Bu toplantılarda rakiplerin analiz edilmesi konuşuluyor, markalaşma sürecine girmemiz gerektiği söyleniyor. Kemer başlı başına farklı bir destinasyon, biz hangi destinasyondan bahsediyoruz. Ebetteki diğer bölgeler bizim rakibimiz olabilir ama rakiplerden önce kendimize bakmamız gerekiyor. Her bölge Alanya, Belek,Side gibi yerler kendine tekrar bir portföy yaratmaya çalışırken, Kemer ise enteresan bir durumla tekrar gelen bu müşteriyi daha getirmeme çabası içerisinde. Esnaf arkadaşlarımız misafirin alım gücü olmadığını ifade ediyorlar. Çok fazla turist gelmediğini söylüyorlar. Biz neden hala çok fazla turist gelmesi için uğraşıyoruz ki? Bize çok fazla turist lazım değil. Ana tema misafirin alım gücünün yüksek olduğu misafiri getirmemiz gerekiyor. Bu arada insan kalitemiz çok önemli. Biz her zaman turistin kaliteli olup olmağından bahsediyoruz ama peki biz bu konuda ne kadar kaliteliyiz? Her zaman iyiyi tercih ediyoruz. Bizler ne kadar kaliteli olursak, emin olun ki buraya gelen insanlar da o kadar kaliteli olacaktır. Maalesef bu kaliteden çok uzak bir yol izliyoruz. Sektörde birbirimize inanmıyoruz. Herkes konuşuyor, herkes bir şeyler yapmak istiyor ama birbirimize karşı bir inançsızlık var. Yabancı dil problemimiz var. Birçok turizmle ilgilenen işletme sahibi maalesef yabancı dil bilmiyor. Çok küçük görünse bile çok önemli ayrıntı olarak düşünüyorum. Bu sorunları bilmek ve konuşmak için burada yaşamak ve burayı hissetmek lazım. Bu arada yöneticilerimizin biraz daha vizyonlarını genişletmeleri gerektiğine inanıyorum. Vizyon olmadan misyon da olmuyor. Bu da ister istemez yaşadığımız şehre yansıyor. Vizyon ve misyonun olmamsı da disiplinsizliği, etiksizliği ve ahlaksızlığı getiriyor. Bununda eğitim ile çözüleceğine inanıyorum” diye konuştu.