'SEKTÖRDEKİ TÜRK MARKALARI DESTEKLENMELİ'

Diyarbakır’da ilki düzenlenen Mezopotamya Kültür ve Gastronomi Fuarı’na katılan Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, fuarı ve turizm gündemini değerlendirdi.

'SEKTÖRDEKİ TÜRK MARKALARI DESTEKLENMELİ'

TTYD Başkanı Oya Narin’in açıklamalarından satırbaşları şöyle:

- Bu fuar önümüzdeki senelerde büyüyecektir. Mezopotamya mevcut yapısı ve zenginliği ile zaten kendisini yeterince anlatıyor. Bu bölgedeki 9 şehir ile güzel işler yapılabilir.  Stratejik modelleme ile entegrasyonu nasıl bir yatırım altyapısıyla yapılacak bunları konuşmalıyız. 44 bin yatak kapasitesinin 150 bine çıkması gerekiyor. Butik otelcilik ve özgün markalar ortaya çıkartılmalı. Biz turizm yatırımcıları olarak bu işin içinde olmak isteriz. Ortak akla ihtiyacımız var. Ürün var ama bunu iyi pazarlamamız lazım. Ortak akıl ile hareket edilmeli. İyi bir kurgu milyar dolarlar yaratır. Burada iyi bir kurguya ihtiyacımız var. Türk misafirleri buraya alıştırmalıyız. Burada çok ciddi bir potansiyel görüyorum.

- Yatırımcı tüccar değildir. Yatırımcılık uzun soluklu bir yoldur. Turizm başladığı zaman yatırımların geri dönüşü 6-7 seneydi. Şimdi yatırımın boyutuna göre bu süreç 20 seneye çıktı. Yatırımcı riskleri hesaplayarak adım atıyor. Bu sektör gerek kapasite kullanımının düşük olması gerekse kendi dışındaki etkenlerden çabuk etkilenmesi nedeniyle krizlerden çabuk etkileniyor. Günümüzde sıkıntı var ama bu sıkıntı aşılmayacak bir sıkıntı değil. Pandemi döneminde devlet ciddi destekler verdi. Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy da canla başla uğraşıyor. Bankalar da destek oluyor. Turizmle birlikte 11 ana sektör savaştan etkilendi. Bu sene için turizm gelirlerinde 33 milyar dolarları yakalarız diyorduk. Bunun için de Rusya ve Ukrayna’dan beklentimiz 7-8 milyar dolardı. Şimdi bu kaybı dengelemek için çalışıyoruz. Hem İngiltere hem de Almanya’dan katkı gelecektir. Buradaki en kritik konu işletme sermayesi ihtiyacıdır. Bu ihtiyaç bir şekilde KGF kredileri ile desteklenmelidir.

- Otel satmak yatımcının tercihidir. Herkes otelini satabilir. Bunu saygıyla karşılamak gerekiyor. İcradan olan hususlarda da bankaların yeniden yapılandırmalar yaptığını gördük. Başta Turizm Bakanımız ve diğer bakanlıklar krizin etkilerini azaltmaya çalışıyorlar. Ben çok kötü bir sezon olacağını düşünmüyorum ama desteğe de ihtiyacımız var.

- Ukraynalıların Türkiye’den çok ev aldığını biliyorum. Bu tür sermaye hareketleri ülke için avantajdır. Yabancı sermaye çok önemlidir. Bakın İngiltere bir dönem Arap sermayesine açtı kendisini ve günümüzde farklı bir noktaya ulaştı.

- Turizmde dönüşüm konusu çok işlediğimiz bir konu. Turizmde residans ve ikinci konutların değerlendirilmesi gerekiyor. Bodrum örneği var. Orada hayat var. İnsanlar oraya yerleşti ve bu doku tamamen doğal bir doku. Ülkemiz, insanlarımız ve doğamız çok güzel. Bu güzelliği yaşatmalıyız. Yabancı ve yerli insanlar mevcut tesislerin yüzde 20’sinin residansa dönüştürülmesi ile sürdürülebilir bir turizm anlayışı getirecektir. Belli bir yaş kitlesinin şehirleri terk edeceğini düşünüyorum bu nedenle turizm residanslarına ihtiyacımız var.

- Hayat devam ediyor. Pandemiden çıkmış bir turizm ve gezgin dünyası var. Ekranda birbirimize bakmaktan yorulduk. İnsanlar artık seyahat edecekler. O insanlara hizmet vereceğiz. Her şey dahili biraz daha değiştireceğiz. Eskiden olduğu gibi yarım pansiyon, içkisiz tam pansiyon, içki dahil tam pansiyon gibi eskiden turizm içinde olan farklı konseptlerin devreye girmesi lazım. Her misafir eş değerde yemek ya da içki içmiyor. Dolayısı ile farklı modellere de yer vermeliyiz. Bunun getireceği sosyal bir avantaj olacak ve insanlar otel dışına da çıkacaktır. Bu da sentetik kurgudan doğal kurguya geçiş olacaktır.

- Türkiye'de yabancı otel zincirlerlerinin yatırımlarının büyük bir çoğunluğu ülkemizin yatırımcılarıdır. Dolayısı ile orada bir büyüme arzusu var. Onlara ‘Buyurun’ diyoruz ama biz Türk markalarının da desteklenmesini istiyoruz. Bu sektördeki Türk markalarını desteklememiz gerekiyor.