Yatırımcılara Çağrı: İstanbul'da Kayak Yaptırın!

Gecenin tek snowbladecisi olarak sıcakkanlı boardcularla kaynaşmam fazla uzun sürmedi… Belki koca şehir kara teslim olmuş ve birçok okul ve işyeri tatil edilmişti ancak bu durum aylardır bu anı bekleyen bazı gençlerin kar tutkusunu engelleyemedi.

Organizasyon yetkililerinden Engin Akkan’la pazar günü karşılaşıp, durumu erkenden öğrenen zatıalim de, snowboard özürlüsü olduğum için hemen bir çift snowblade ayarlayarak olaya dahil oldum.

Son 15 senedir pek rampalara yaklaşmamıştım ama, işin ucunda yıllardır hayalini kurduğumuz İstanbul’da Kayabilme keyfi olunca, haliyet-i ruhiyem hiç tereddüt dinlemedi. Bostancı’dan deniz otobüsü ile yaptığım yarım saatlik bir yolculuk sonrası 17.30 civarında rampa startına ulaştım ve kuyruktaki yerimi aldım.

Şehrin tam anlamıyla göbeğinde gerçekleşen atlayışlar – ve arada bazı arkadaşların hızını alamayıp kaldırımlardan Kabataş’a doğru süzülmeleri – çevredeki vatandaşlara da son derece ilginç bir izlence ortamı yarattı. İlk başta ne olup bittiğini anlayamayanlar, daha sonra Redbull’un stantlarında bu görsel şovun keyfini yaşadılar.

Ulusal ve yabancı basının büyük ilgi gösterdiği bu güzel organizasyon gece 10.30 sıralarında sona erdi ve eğlence bitti. İsterseniz biraz da iş konuşalım...
 
Kayan kaymayan herkes eğlenceli bir gece geçirdi. Kartutkusu.com grubunun coşkusu görülmeye değerdi… Sadece 20 metre uzunluğunda bir parkur ve 1 metre yüksekliğinde bir rampadan oluşan alan, sporculara tarihi anlar yaşattı. “Tarihi” diyorum çünkü bu olayın hem snowboard ve kayak camiası hem de İstanbul şehri adına büyük önem arz ettiğini düşünüyorum.

Organizasyon, küçük ölçekli de olsa, İstanbul için büyük kazançtı. Şehrin enerjisinin basit ama zekice projelerle açığa çıkarılabileceğinin güzel bir örneğiydi. Diğer yandan da İstanbul’da kış sporlarına yönelik bir rekreasyon alanının eksikliğini ispatlar nitelikteydi.
İşte, artık farklı ürünlere yönelmek isteyen turizm yatırımcılarımıza iyi bir fırsat… Kış turizminde arzı, talebin ayağına getirmekten bahsediyorum. İstanbul’a yeni bir çekicilik kazandırmaktan… İstanbul gibi bir dünya şehrinin, bir kapalı kayak pisti (indoor ski slope) yatırımını rahatlıkla kaldırabileceğini düşünüyorum.

Hatırlarsanız, Dubai’de 2005 yılında faaliyete giren böyle bir projenin yankısı, bizim turizm basınımızda bile hatırı sayılır bir yer edinmişti. Hollanda'da da SnowWorld adıyla dünyanın en büyük kapalı kayak pisti bulunuyor. Ardından da benzer bir proje Afyon için telaffuz edilmeye başlanmıştı. Afyon projesi bir fiyaskoyla sonuçlanmıştı ama iyi ki de öyle oldu. Bu proje Türkiye’de uygulanacaksa, kuruluş yeri 2010 yılında 10 milyon yabancı turist bekleyen ve yine 10 milyondan fazla nüfusuyla iç kış turizmini besleyen İstanbul olmalı.

Kapalı kayak pisti fikri, bizde Dubai ile popüler oldu ancak geçmişi 20 sene öncesine dayanıyor. Dubai’de ikincisi çoktan açılan ve Abu Dabi’de bir üçüncüsü yapılmakta olan bu tarz tesislerden dünyada halen 33 adet mevcut (Belçika, 3; Çin, 1; Danimarka, 1; Fransa, 1; Almanya, 5; Japonya, 7; Hollanda, 5; Yeni Zelanda, 1; Güney Kore, 1; İspanya, 1; BAE, 2; İngiltere, 5) ve 6 yeni tesis de (Bahreyn, 1; BAE, 1; ABD, 3; Belçika, 1) yapım aşamasında. 

Snowdome Adelaide ise, 1987’de Avustralya’da inşa edilen dünyanın ilk kapalı pisti idi. Ancak başa baş noktasını bir türlü yakalayamadığı için 2005 senesinde kapatıldı. Aynı akıbetle 1993 kuruluşlu Japon SSAWS tesisi de karşılaştı. 2002 yılında faaliyetleri sona erdirilen tesisin yatırım maliyeti 400 milyon dolar, senelik işletme maliyeti ise 40 milyon dolardı. Yılda 1,3 milyon ziyaretçi alması beklenen SSAWS’a yönelik talep 700 bin kişiyle sınırlı kalınca, tesis zarar etti ve kapatıldı.

Bu iki örnek dışında, bu sektörde batık bir yatırımla karşılaşılmadı. Hatta bazı tesisler genişleme stratejisi bile izlemekte. Ancak yatırım (300-400 milyon dolar) ve işletme maliyetlerinin büyük sabit sermayeler gerektirdiği bir gerçek. Bunun yanında bir de 50 ila 60 dönüm büyüklüğünde (yaklaşık 7-8 futbol sahası) arazi gerekli.  İstanbul’da Kapalı Kayak Pistinin karlılığı ve karlığına yönelik iyimser beklentilerim var. Yine de profesyonel yatırımcıların öncelikle ciddi bir pazar araştırması ve fizibilite çalışmaları yapmalarında yarar var. Zira şehrimizin ikinci bir Atatürk Olimpiyat Stadı’na daha yatırım yapma lüksü yok.
 
Şehirde yaz-kış kayak ve board yapılabilmesini sağlayacak, çok daha düşük maliyetli bir alternatif ise; yapay açık hava pistleri… Kuru kayak pisti (dry ski slope) olarak da bilinen bu tesisler, 5 dönümlük (yaklaşık bir futbol sahası) alanlarda çeşitli pratik tekniklerle kurulabilir. Önceleri plastik malzemelerle kaplanan bu tesisler için artık daha uygun malzemeler mevcut. Örneğin; dünyada sıkça kullanılan Snowflex cinsi malzeme, bu tür pistlerde kayılabilirliğin iyileşmesine önemli katkılar sağladı. SnowMagic makineleri ise, 15 derece sıcaklıkta bile buz kristalleri üretebiliyor.
 
Umarım; yatırımcılarımız naçizane fikirlerime kulak verirler. Devletimiz ve belediyelerimiz bu konuda girişim yapacak kuruluşlara gerekli arsa üretimini ile diğer teşvikleri sağlar. Böylesi bir gelişme, yatırımcılara farklı bir ürün oluşturma şansı verecek. Kış sporlarının daha geniş kitlelere yayılmasını sağlayacak ve şehrimizin çekim gücünü zenginleştirecektir.

Osman Cenk Demiroğlu/ TUYED Yönetim Kurulu Üyesi
www.turizmoloji.org